sincan |
|
| Yazarlar(YORUMLAR-ELEŞTİRİLER) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
aslan_66 Admin
Mesaj Sayısı : 193 Yaş : 35 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : bilgisayar Lakap : jackal burcunuz : BOĞA Kayıt tarihi : 18/05/08
| Konu: Yazarlar(YORUMLAR-ELEŞTİRİLER) C.tesi Mayıs 24, 2008 3:52 am | |
| Renkdaşlar eleştirdiğimiz,övdüğümüz yazarların yazılarını bu başlık altında toplayalım. | |
| | | aslan_66 Admin
Mesaj Sayısı : 193 Yaş : 35 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : bilgisayar Lakap : jackal burcunuz : BOĞA Kayıt tarihi : 18/05/08
| Konu: infinite_gs demiş ki: C.tesi Mayıs 24, 2008 3:53 am | |
| Kutlu doğum haftası ve Şirket bunlar? 23 Nisan 2008 Çarşamba Hakan Şükür"ün Peygamber Efendimiz Hz Muhammed"in (SAV) doğumu haftası nedeniyle derby öncesi taraftarlara insani biçimde çağrıda bulunmasının ardından gelen tepkilere bakınca bu ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyan kalbim acıdı.
Yüce Allah"ın, alemleri onun için yarattığını söylediği sevgili Habibi, Resulallah"ın adı insanları neden böyle rahatsız etti anlamakta zorlanmamak elde değil.
Bir kere Lakikliğe, Cumhuriyete, ****** İlke ve İnkılaplarına sonuna kadar bağlı olan ben bu yazıyı yazarken dahi utanıyorum. Çünkü sapla samanı karıştıranları gördükçe ben de karıştırırım diye bir korku hissediyorum.
Benim işim siyaset değil kuşkusuz. Siyasi manada laikliğe karşı duranlar var ise gereken de yapılmalı. Ama Hakan Şükür"ün yaptığı açıklamanın neresi yanlış? Peygamberimizin dünyaya gelişi gibi çok ama çok önemli bir gün için kutlanan haftada, dünyaya dostluk, barış mesajları veren bir Peygambere sahip olduğumuz için bir kez daha gurur duyup, onun adına yakışır hareket etmenin neresi kötü? Doğrusu artık bu ülkede neyin siyah, neyin beyaz olduğunu bilmiyoruz.
Bu manada bizlerin kafasını karıştıran ve duygularımızla oynayan veya duygular üzerinden siyaset yapan herkesi Allah bildiği gibi yapsın diyorum.
Ama Hakan Şükür gibi örnek bir insanın dediğini de tekrarlamakta sakınca görmüyorum.
“Gelin, bu mübarek peygamberin doğum haftası etkinliklerine yakışır biçimde derby izleyelim. İnsan gibi davranalım, kimseyi kırmayalım”
TOROĞLU TOR ÇIKTI MEYDANE!...
Faal hakemliği döneminde aklımda kalan bir maçı vardı hakem eskisi Erman Toroğlu"nun. Trabzonspor-Beşiktaş maçı. Bu kadar kötü yönetilen bir maçı hayatımda görmemiştim. O gün zaten hakemlere olan inancını kaybetmiş küçük bir çocuktum artık. Bir de Galatasaraylı Metin"in şampiyonluk mücadelesi sürerken orta sahadan attığı golü çift falso aldı diye iptal edişi vardı ki Toroğlu Tor"un, o gün gelecekte hakemlik yapmayı düşünen çok sayıda çocuk bile artık o siyah gömleği giymekten vazgeçmiştir.
Şimdi televizyonlardan ahkam kesiyor zat-ı muhterem. Milletle dalga geçiyor, kafa yapıyor. Söylediği sözlertin çoğunu RTÜK bile tınlamıyor artık. Ceza vermiyorlar bile. Ceza-i ehliyeti mi yok acaba? Açık seçik filmlerde bile kullanılmayan sözler sarfediyor Toroğlu hazretleri…
Ümit Karan"ın 3 gol attığı maçın ardından dünyaevine girecek olmasına, “Bugün sahada 3 attın, akşam kaç atacaksın” diyen terbiye abidesi (!) Toroğlu, Ayhan"ın lan kelimesi hakkında bugün 3 veya 4"üncü yazısını yapmış.
Buyuruyor ki, “Sarı kart görmeyen Ayhan, fenerbahce maçında gol atarsa ne olur?”
“Lan” dedi ya Ayhan yan hakeme… Toroğlu efendi o kadar kibar ve sözünü seçen biri ki, taktı Ayhan"ın “Lan” ına..
Keşke Ayhan sarı görseydi de bu gibi Toroğlu Tor lar başka şeylere takılıp bizleri daha fazla güldürseydi.
Peki ben Toroğlu"na soruyorum;
Ya Denizlispor maçında ceza sahasında rakibinin bileğini kırmaya teşebbüs eden fenerbahce"li Selçuk Galatasaray"a gol atarsa, pasını verirse veya bir golü önlerse ne olacak?
Bunu niye yazmıyorsun?
Ben söyleyeyim. İşine gelmiyor.
İkisini de kaleme alsan dürüstçe bir yazı olurdu belki.
Ama sen şu anda seçimini yaptın. Bir tarafta beyefendi olup da tehdit bilmeyenler, bir yanda da her günü sana sövüp hedef gösterenler var.
O nedenle biraz korku belası sanırım.
Yaz bakalım Toroğlu!...
Ama tek sen değilsin ki. Zamanında passat kuyruğuna girenler de var. Herkes bu hafta hakemleri Galatasaray üzerine kışkırtmanın peşinde.
Bu nedenle ben yine başa dönüyorum ve Hakan Şükür"ün dediği gibi, “Allah aşkına, Peygamberin yüzü suyu hürmetine birazcık dürüstlük yahu!....”
Bu Satananin son yazisi,fenerli hegemonyasi oldugu yerde sesini ve rengini belli eden bir yazar | |
| | | aslan_66 Admin
Mesaj Sayısı : 193 Yaş : 35 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : bilgisayar Lakap : jackal burcunuz : BOĞA Kayıt tarihi : 18/05/08
| Konu: Tanrıya bir can borcumuz var!.. C.tesi Mayıs 24, 2008 3:54 am | |
| İnternet siteleri açıkça konuşamayan, söylediklerinin altına imzalarını atamayan "Şerefli" insanların son sığınağı oldu.. Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, hiç değilse mertçe ortaya çıkmış ve beni mahkemeye vermişti. Beşiktaş ve fenerbahce görüşlerime tepkilerini, internet sitelerindeki imzasız bildirileriyle gösterdiler. Beşiktaş sitesinde "Eşcinsel" olduğum iddia edilmişti. Cinsel kimliğimin artık fikirlerimle ne ilgisi varsa.. fenerbahce sitesindeki itham daha net.. "Şerefsizsin!.." Tabii, hukukun takibinden kurtulmak için, bu sözcüğün önüne kendilerince şart cümlecikleri falan eklemişler ama, mesaj açık.. "Hıncal Uluç şerefsizdir." Öyleysem eğer, sevinmeleri gerekir, Şerefli dostlarımın.. O zaman satın alınmam kolaydır. fenerbahce bir zenginler kulübü.. En fakiri trilyoner.. Bir şerefsiz yazarı satın almak ne kadar kolay onlar için.. Niye teşebbüs etmiyorlar ki?. Söylediklerimin hepsinin arkasında duruyorum. Herkesi ve her şeyi, bilen biliyor. Onları da, beni de biliyor.. Beni de en iyi, onlar biliyorlar. Satın alamayacaklarını biliyorlar. Tehdit ve şantajla korkutamayacaklarını biliyorlar. Susturamayacaklarını biliyorlar. O zaman bunca gürültüyü niye koparıyorlar?. Mafya beni, susturmak için mi vurdu?. Hayır.. Göz dağı verilmek istenen öbür gazetecilerdi. Bana atılan kurşun medyanın büyük bir bölümünü dehşete düşürdü, muma çevirdi ve amacına ulaştı.. Mafya haber ve yorumları nerdeyse bıçak gibi kesildi. Benim gazetem Sabah, benim televizyonum atv bile, beni ilk duruşma günü Sultanahmet Adliyesi koridorlarında önümde şov yapan 4050 tetikçinin arasında yapayalnız bıraktı. Bir muhabir, bir kameraman bile yollamadılar, kendilerine haber verildiği halde.. "Öyleyse düş Sezar" dedim. Salonu tıka basa dolduran mafya fedailerinin arasında bir piç gibi yapayalnız girdiğim davadan çekildim. Benim davam kim bilir hangi koşullarda o tetiği çekmek zorunda kalan bir zavallıyla değildi çünkü.. fenerbahce internet sitesindeki saldırıya, şantaj ve tehditlere, "Okutmayız.. Boykot ederiz" ifadelerine zerre itibar etmeyeceğimi, omuz silkip geçeceğimi bilirler. Hıncal 50 yıldır, bu yolun Hancısı.. Kimler geldi, kimler geçti, oralardan oysa.. Peki bile bile böylesi çirkin, böylesi şiddet ve dehşet dolu satırları niye yazarlar, o zaman?. Ötekileri, özellikle de gençleri, yeni yetişenleri susturmak, korkutmak, kendilerine emir kulu yapmak için. İşte bu noktada işe, ifade özgürlüğü savunucularının, meslek sivil toplum örgütlerinin, mesela adı var sanı yok iki kurumun, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Spor Yazarları Derneğinin müdahale etmesi gerekir ki, gençler yalnız olmadıklarını görsünler. Korkmasınlar, gelecek endişesine düşmesinler. Anlasınlar ki, bu para babaları karşısında sahipliler.. Yeni yetişenler korkmasın, uşaklaşmasınlar ki Anayasa teminatı altındaki "İfade Özgürlüğü" lafta kalmasın. Ama hani o yürekli, o gerçek gazeteci, o ifade özgürlüğü için canlarını verecek sapına kadar Voltaireciler?. fenerbahce internet sitesindeki satırlar ve izleyen ölüm sessizliği, sadece fenerbahce'yi değil, ne acıdır, medyayı yönetenlerin de kimliğini, kişiliğini ortaya koymuştur.
Sayfamda iki yazı var.. İkisi de Kemal Dinçer imzalı.. İkisi de Sabah'ta yayınlandı. İnternette Sabah arşivlerine girin, bulacaksınız. "Fenerbahçeli'nin Günlüğü" Dinçer'in nasıl fanatik bir Fener amigosu olduğunu ortaya koyuyor. Bir İtirafname!.. "Türkiye şartlarında politika ve futbol" ise, Dinçer'in AKP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bugünkü Federasyon Başkanı Hasan Doğan hakkındaki yenilip yutulması çok zor görüş ve eleştirilerini sıralıyor. Şimdi sadece fenerbahce internet sitesini yazanlara değil, herkese soruyorum. Bu kadar fanatik Fenerli ve bu kadar şiddetli bir Recep Tayyip Erdoğan ve Hasan Doğan muhalifi Kemal Dinçer'i, Recep Tayyip Erdoğan tarafından yakın dostu, kızlarının Amerika bursiyeri Hasan Doğan'a kurdurulan federasyonda, hem de hakemleri denetleyen, hem de en tarafsız olması gereken Gözlemciler ve kulüpleri ve taraftarları denetleyen ve raporlayan Temsilciler Kurulu'nun başına getiren güç nedir?. Ve de medyanın bu atamaya sessiz kalmasını, göz yummasını, kabullenmesini sağlayan gücün kaynağı kimdedir?. Kaldı ki, ben bu konuda sadece ve sadece kendimizi, medyayı eleştirdim. "Ahmet Güvener 'Çocukken Galatasaray sempatizanıydım' dediği için yerle bir edilip, yaptığı harika işlere rağmen Merkez Hakem Komitesi başkanlığından, istifaya zorlanmadı mı?. Peki şimdi, bu imzalı yazıların sahibi Kemal Dinçer üstelik hakemleri denetleyen en üst kurulun tepesine gelirken niye sustunuz, niye gık demediniz?. Bu nasıl tarafsız yayıncılıktır, gidinin çifte standartçıları" diye sordum. "Gık" diyen de çıkmadı, bugüne dek..
Şerefsiz Hıncal bildiğini okumaya devam edecektir. Şantajlarınız boş. Tehditleriniz havagazı.. Korkutamazsınız.. Haa!.. Hedef gösteriyorsunuz ya!.. Siz hedef gösterince, kendi kaptanlarına bile saldıran, linçe, yani öldürmeye teşebbüs edenlerin varlığını bile bile hedef gösteriyorsunuz ya!.. Ondan mı korkarım sanırsınız?. Yaşım 69.. Yeterince yaşadım ben.. Aylar evvel yazdım da.. Okumadınız mı?. Hem de çok mutlu, çok keyifli, çok gururlu ve onurlu yaşadım. İçimde ukde, gözümde, gönlümde eksik, keşke yok.. Arkamda bırakacağım, geleceklerinden endişe edeceğim insanlar yok. Bana böylesi bir hayatı layık gören Yüce Tanrı'ya bir can borcum var, öder giderim.. Giderim de o zaman siz ne olursunuz, asıl onu düşünün Şerefli Dostlarım!.
HINCAL ULUCUN SON YAZISI | |
| | | aslan_66 Admin
Mesaj Sayısı : 193 Yaş : 35 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : bilgisayar Lakap : jackal burcunuz : BOĞA Kayıt tarihi : 18/05/08
| Konu: HST-GS demiş ki: C.tesi Mayıs 24, 2008 3:58 am | |
| İşte fanatik fenerli Kemal Dinçer(Sustalı Kemal)' in olay sözleri! Bu adam şu anda bize deplasmanda edildiği farzedilen küfürden dolayı ceza aldıran kurulun başında. Tabi aynı kurul Kayseri maçında "satılmış kayseri" küfürünü duymamış kurul aynı zamanda.
F.Bahçeli'nin günlüğü (Kemal Dinçer'in bu yazısı 18 Ağustos 2006'da Sabah'ta yayınlandı..)
Aşağıdaki günlükten bir F.Bahçeli'nin son dört aydaki ruh halini anlayabileceksiniz.
Mart 2005: Çok mutluyum; 3. şampiyonluğumuza gidiyoruz. Aziz Başkan bir, iki süper transfer yaptı mı, Şampiyonlar Ligi finalindeyiz.
2 Nisan: Gaziantep'i deplasmanda güle oynaya yendik. Sabırsızlanıyorum. Bağdat Caddesi'ndeki şampiyonluk kutlamalarını düşlüyorum..
9 Nisan: Sivas'ı da yendik. Yalnız Galatasaray'ın peşimizi bırakmaması da canımı sıkıyor. Para yok, oyuncu yok, hâlâ kazanıyorlar.
15 Nisan: Aman Allah'ım. Vestel'den 5 yedik. Yine şampiyon olacağız ama Galatasaray'ı havaya sokuyoruz..
13 Mayıs: Artık sonuna geldik. Kalbim duracak gibi oluyor. Bizimkiler artık ölürler de bu Denizli'yi yenerler. Ulusoy'un hakemleri bize bir kazık atmazlar umarım.
14 Mayıs: Kara Gün. Yazacak başka bir şey yok. Allah'ım rüya olsa bu. Bağıra bağıra gitti şampiyonluk. Yazıklar olsun.
21 Mayıs: Bir bu eksikti. Başkan istifa etti. Ayakta durması gereken kişi ilk yıkıldı.
30 Mayıs: Başkan "Dönmeyeceğim" demiş. Kaçmak yakışır mı Başkan?
5 Haziran: Kesin dönecek. Eminim. Hem de büyük transfer bombalarıyla.
18 Haziran: Başkan yok, aday yok, transfer yok. 3 ay önce ne büyük hayallerimiz varken şimdi ne karamsar bir haldeyiz
25 Haziran: Aziz Yıldırım yeniden başkan. Konuşmasında birçok yıldız saydı.
30 Haziran: Hala bomba transfer yok. Antrenör de yok. En azından Scolari olsun.
5 Temmuz: Hoppala. Zico çıkıverdi. 100. yılda bize daha kralı yakışırdı.
12 Temmuz: Gençlerbirliği'ni yendik. Sıtkım sıyrıldı futboldan. Tek tesellim bu Cavcav'ın takımını yenmemiz. | |
| | | | Yazarlar(YORUMLAR-ELEŞTİRİLER) | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|